Bu Blogda Ara

14 Eylül 2015 Pazartesi

Mutfak Kiler Dolabı



• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler


http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade

Ev Hanımlarına Faydalı Bilgiler

KIŞ HAZIRLIKLARI
Kış hazırlığı, yaz sebzelerini farklı usullerle bozulmadan uzun süre dayanır hale getirmektir. Turşu, reçel, konserve yapmak ve dondurucuyu sebzeyle doldurmak gibi. Bazı yeni nesil ev hanımları her şey mevsiminde güzel diyerek bu işe yanaşmasalar da çoğu evde her yaz sonunda atlanmayan bir ritüel olarak kışa hazırlık yapılır. İşte size birkaç kış hazırlığı önerisi:
• Bezelye ve barbunyaları ayıklayıp yıkayın ve hiçbir işleme tabi tutmadan buzdolabı poşetlerine koyup derin dondurucuya kaldırın.
• Domateslerin kabuklarını soyup rondodan geçirin ve isterseniz buz kalıplarında isterseniz buzdolabı poşetlerine paylaştırarak yine derin dondurucuda saklayın. Ya da kaynatma usulü ile konserve yapıp dışarıda serin bir yerde muhafaza edin.
• Fasulye ve bamya gibi sebzeleri kaynar suda birkaç dakika bekletip alın ve soğuduktan sonra buzdolabı poşetlerine koyup derin dondurucuya yerleştirin. Yine bu tür sebzeleri domatesle hafifçe kavurduktan sonra da dolaba kaldırabilirsiniz.
• Patlıcanı karnıyarık için kızartıp dondurucuda saklayabilirsiniz.
• Karışık sebze kızartması yapıp domates sos ilave ederek konserve usulünde pratik aperatifler hazırlayabilirsiniz.

MUTFAK MİTLERİ
Yemek yapmak ne kadar keyif verici olursa olsun her zaman bu işe yeterince vakit ayıramayabilirsiniz. Ev hanımları pek çok zor günü önceden yaptıkları hazırlıklarla kurtarmışlardır. Birkaç tanesini sıralayalım:
• Derin dondurucuda haşlanmış nohut, fasulye, buğday gibi besinler bulundurun. Bunları pilava ya da çorbalara ilave edebilir yahut acil durumlarda bunları kullanarak yemeğin pişme süresini kısaltabilirsiniz.
• Bir miktar eti kavurup dondurucuda muhafaza edin. Ani misafir geldiğinde çıkarıp ısıtmanız ve yanına bir pilav pişirmeniz yeterli olur. Aynı zamanda bu eti ve aynı usulde sakladığınız kıymayı sebze yemeklerine de ilave edebilirsiniz.
• Bir demet maydanozu ince ince kıyın ve bir buzdolabı poşetine koyup derin dondurucuda dilediğiniz kadar saklayın. İhtiyacınız oldukça buradan kullanabilirsiniz.
• Evde hazırladığınız tavuk veya et sularını buz kalıplarına döküp dondurun ve daha sonra kalıptan çıkardığınız donmuş suları bir buzdolabı poşetine koyun. Pilavlara, yemeklere “ev yapımı bulyon” olarak bunları ilave edebilirsiniz.
• Yeşil yapraklı sebzeler çok çabuk çürür. Bunları yıkayıp iyice kuruttuktan sonra hava almayacak şekilde bir kaba koyarsanız uzun süre saklayabilirsiniz. Ya da pişirme sırasında onlara öncelik verin ve poşette değil de bir kağıt havluya sarılı olarak muhafaza edin.
• Her yemeğin sarımsağını ayrı ayrı hazırlamaktansa birkaç saatinizi bu işe ayırın: sarımsakları soyup yemeklik doğrayın ve bir cam kaba alın, üzerini geçecek kadar zeytinyağı ilave edip kapağını sıkıca kapatın. Bu şekilde uzun süre buzdolabında saklayabilirsiniz.
• Bakliyatları kapaklı cam kaplarda saklayın ve mutfağın birkaç yerine defneyaprağı koyun. Sevimli kelebeklerin evi istila etmesini engellemiş olursunuz.
• Uyumlu yemek menüleri hazırlayın. Kimse önüne gelen her yemekte biraz pirinç bulunmasından hoşlanmaz.
• Bayat ekmekleri rondodan geçirin ve hava almayan bir kaba koyup buzdolabında saklayın. Galeta unu yerine yahut köftelerde ekmek yerine kullanabilirsiniz.

ASLA YAPMAYIN!
• Mutfakta ustaca keşifler yapacak kadar iyi değilseniz ilk defa deneyeceğiniz bir yemekle misafirlerinizin önüne çıkmayın.
• Evi temizleme işini misafirlerinizin geleceği güne bırakmayın. Bu işi ve hatta yiyecek hazırlıklarınızdan mümkün olanları (zeytinyağlılar gibi) bir gün önceden halledin.
• Deterjanları birbirine karıştırmayın. Özellikle çamaşır suyunu diğer kimyasallarla beraber kullanmaktan kaçının.
• Tuz ruhu kullanmadan önce bir kez daha düşünün. Derz aralarını beyazlatayım derken tüm dolguyu kaybedebilirsiniz.
• Süpürmeden silmeyin. Bu, yerdeki kirleri bir yerden diğer yere taşımak gibi bir şeydir. Aynı zamanda işinizi zorlaştırır.
• Patates ve soğanları güneşten koruyun. Fazla aydınlık yeşillenmelerine sebep olur.
• Yumurtaları buzdolabına koymadan önce yıkamayın. Daha temiz olsunlar diye yaptığınız bu işlem yumurtanın üzerindeki gözenekleri açar ve daha çabuk bozulmalarına sebep olur. Bunun yerine yumurtaları kendi karton kutularında ve çiğ yenecek yiyeceklerden uzakta muhafaza edin.
• İyi çekmeyen elektrikli süpürgenizi hemen tamirciye götürmeyin. Emiş gücündeki azalma büyük ihtimalle toz torbasının ya da metal aksamlarının kirle dolmasından kaynaklanıyordur. 

4 Eylül 2015 Cuma

Sipariş Çalışmalar


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler


http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade

Her Çocuğun Öğrenmesi Gereken 25 Görgü Kuralı

Çocuğunuz bu basit görgü kurallarının gerekliliğini zamanla anlayacaktır. Ona yardımcı olmak için bu listeyi odasına asabilirsiniz.
Her Çocuğun Öğrenmesi Gereken 25 Görgü Kuralı
Çocuğunuzun kabalığı her zaman kasıtlı değildir. Bazen çocuklar burun karıştırmanın, sözünü kesmenin ya da önünde yürüyen şişman biri hakkında yüksek sesle konuşmanın kabalık olduğunu fark etmez.

Gündelik telaşlar içinde meşgul anne ve babalar her zaman görgü kurallarına odaklanacak vakti bulamayabilir. Bu 25 olmazsa olmaz maddeyi çocuklarınıza öğretip pekiştirmek, size kibar, düşünceli ve iyi huylu bir çocuk kazandırır.

1- Bir şey isterken “Lütfen” de.

2- Bir şey alırken “teşekkür ederim” de.

3- Büyükler kendi aralarında konuşurken acil bir durum olmadığı takdirde sözlerini kesme. Konuşmaları bittikten sonra seni fark edip sana cevap vereceklerdir.

4- Birinin hemen dikkatini çekmen gerekiyorsa “Afedersiniz” demek konuşmaya başlamanın en kibar yoludur.

5- Eğer bir şeyi yaparken şüphe duyuyorsan önce izin iste. Bu seni saatler sürecek pişmanlıktan kurtarabilir.

6- Hoşlanmadığın şeyler dünyayı ilgilendirmiyor. Olumsuz düşüncelerini kendine sakla ya da arkadaşlarınla paylaş, büyüklerin işitme sahasının dışında tut.

7- Başkalarının fiziksel özellikleriyle ilgili yorumda bulunma; ancak iltifat edeceksen her zaman yapabilirsin.

8- İnsanlar sana nasıl olduğunu sorduklarında söyle ve onlara nasıl olduklarını sor.

9- Arkadaşının evinde kaldığında anne babasına kalmana izin verdikleri ve güzel zaman geçirdiğin için teşekkür et.

10- Kapalı kapıları önce çal ve girmeden önce cevap var mı diye bekle.

11- Telefon ettiğinde önce kendini tanıt, ardından aradığın kişiyle görüşüp görüşemeyeceğini sor.

12- Hediye aldığında değerini bil ve teşekkür et. E-posta çağında elle yazılmış bir teşekkür notu çok güçlü bir etki yaratabilir.

13- Büyüklerin önünde asla küfürlü konuşma. Büyükler o kelimeleri zaten biliyor ve onları sıkıcı ve kaba buluyor.

14- İnsanlara takma isimlerle seslenme.

15- Hiç kimseyle hiçbir nedenle dalga geçme. Alay diğerlerine senin ne kadar zayıf olduğunu gösterir ve birisine karşı çeteleşmek zalimliktir.

16- Eğer bir oyun ya da sunum sıkıcıysa, sessizce otur ve ilgini çekiyormuş gibi davran. Oyuncular ve sunucular ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.

17- Birine çarptığında hemen “Afedersiniz” de.

18- Öksürürken ya da hapşırırken ağzını kapat ve topluluk içinde burnunu karıştırma.

19- Bir kapıdan geçerken kapıyı tutman gereken birisi olup olmadığına bak.

20- Bir ebeveyn, öğretmen ya da komşuyu bir işle uğraşırken gördüğünde yardım edip edemeyeceğini sor. “Evet” derlerse yardım et, belki yeni bir şey öğrenirsin.

21- Bir ebeveyn senden iyilik istediğinde homurdanmadan, gülümseyerek yap.

22- Biri sana yardım ettiğinde “Teşekkür ederim” de. O kişi sana tekrar yardım etmek isteyecektir. Bu özellikle öğretmenler için geçerlidir.

23- Yemek gereçlerini düzgün kullan. Eğer nasıl kullanıldığından emin değilsen anne-babana sor ya da büyüklerin nasıl yaptığını izle.

24- Yemek yerken kucağında bir peçete tut; gerektiğinde ağzını sil.

25- Masadaki şeylere uzanmaya çalışma, yakındaki birinden uzatmasını iste.


Yazar: David Lowry, Parents.com
Kaynak: http://www.mutlumikrop.com/icerik-detay/1125/her-cocugun-ogrenmesi-gereken-25-gorgu-kurali

3 Eylül 2015 Perşembe

Ayna

70x150 cm   -   Özel desen (cnc kesim)  çerçeve  -   İstenilen renkte



• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler


http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade

Sağlıklı Uyku Nasıl Olmalı

Ne kadar uykuya ihtiyacınız var? 
İnsanlar, biyolojik saat dediğimiz aydınlık ve karanlıktan oluşan 24 saatlik periyodlara adapte olmuşlardır. Bu saat, her gece ortalama 8 saatlik (6 ila 9 saat arasında) bir uyku periyodunu başlatır.İnsanların uyku ihtiyacı genetik olarak belirlenmiştit. İnsanların %90’ ı hepimizin ideal olarak bildiği 7.5-8 saat kadar uyumaktadır. Yüzde 5’lik bir grup 6 saatin altında uyurken, geri kalan %5 uyumak için 12 saat ve üzerinde bir süreye ihtiyaç duymaktadır. İdeal uyku miktarımızı, basitçe sabah kendimizi dinlenmiş hissetmemizden ve güniçi performansımıızdan anlayabiliriz. Eğer ne kadar uyursanız uyuyun ertesi gün kendinizi dinlenmiş hissetmiyorsanız, uyku bozukluklarının da içerdiği tibbi bir araştırılmaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Normal gece uykusu nedir?
Sağlıklı genç bir erişkin, ışıklar kapatıldıktan 5-20 dakika sonra uyuyabilir. Daha sonra gece boyunca 4 evreden oluşan uyku siklusları gece boyunca devam eder. Uykuya dalarken, düşüncelerimiz aklımızda gezinmeye başlar ve çevreyle olan iletişimimiz azalır (Evre 1). Gecenin yaklaşık %50-60’ı evre 2 uykudan oluşmakta olup uykunun yüzeyel dönemini oluşturmaktadır Evre 3 çoğunlukla gecenin ilk yarısında daha yoğun olup “derin uyku” dediğimiz dönemdir. Bu dönemde uyanmak için daha yoğun, güçlü bir uyarana ihtiyaç duyulmaktadır. Evre1’den 3’e kadar olan süreç, uykunun non-REM dönemini oluşturmaktadır. REM ( hızlı göz hareketi) dönemi gece boyunca 90-120 dakikalık dönemler halinde tekrarlanır. Her gece ortalama 4-5 REM dönemi olur. İlk REM çok kısa olup 10 dakikadan kısa sürerken son REM periyodu ise bir saatten fazla olabilir. Bu da, REM uykusunun çoğunluğunun gecenin ikinci yarısında olduğunu gösterir. REM uykusu rüya dönemi olarak da bilinir.

Yaşamboyu meydana gelen uyku değişiklikleri
Biz yaşlandıkça uykunun süresi ve zamanı belirgin olarak değişir. Yenidoğan bir bebek günde 14-16 saat kadar uyayabilir. Erişkinde ise günde ortalama 8 saat uyku ihtiyacı varken. ileri yaşlarda uyku süresi azalır (ortalama 6 saat) ve derin uykuda geçen süre kısalır. Geceleri uyanıklık reaksiyonlarının sayı ve sürelerinde artmalar olur ve buna bağlı olarak gündüzleri hastalarda uyuklama şikayeti artar. İleri yaşlarda uyuma-uyanma saatleri gün içerisindeki uyuklamalar nedeniyle belirsizleşir. Eğer geceleri daha az uyumanıza rağmen gündüz aktivitenizde sorun yaşamıyorsanız bu değişiklikler çok anlamlı değildir.

İyi bir uyku için tavsiyeler
• Sadece uykulu hissettiğinizde yatağa gidin.
• Uyumanız için gereken rahat bir ortam oluşturun. (Herkesin kendine göre rahat ettiği bir ışık ve ses oranı vardır)
• Uyarıcı madde içeren kahve, kola, çikolata gibi gıdalardan özellikle saat 17:00’dan sonra kaçının.
• Uyku öncesi alkol ve sigara kullanmayın.
• Günortası ve ya öğleden sonra düzenli olarak egzersiz yapın. Fakat yoğun egzersiz yapmaktan kaçının.
• Zihinsel ve ya fiziksel rahatlama yöntemlerini kullanın.
• Yatmadan önce ağır yemek yemek ve sıvı içecek tüketiminden kaçının.
• Öğleden sonra ve akşamları şekerleme yapmayın.
• Yatağı sadece uyku için kullanın. Yemek yemek, televizyon izlemek, kitap okumak gibi aktiviteleri yatakta yapmayın
 • Düzenli bir uyanma şeması oluşturun.

Uyku Hijyeni
Uyku; insanlık tarihi kadar eski hala birçok bilinmeyen yönleri olan bir olaydır. Uykusuzluk (insomnia) kişilerin günlük hayatlarını olumsuz etkileyen, psikolojik dengelerini bozan uzun süre devam ederse ölüme bile yol açabilecek bir durumdur.

Uyku hijyeni; uykuya geçişi engelleyen, yavaşlatan her türlü alışkanlığı yaşam biçiminden çıkarmaktır. Uykusuzluk şikayeti başlayan kişilerde ilk önce alınacak önlem uyku hijyenini sağlamaktır. Bu uykusuzluk hastalığının tedavisinin ilk basamağıdır.

Uyku hijyenine yönelik dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır.
• Sabah uyanınca yataktan çıkmalıdır. Dinlenmek amacıyla uyumaya devam etmek dinlendirici olmadığı gibi uyku ritmini de bozabilmektedir.
• Her sabah aynı saatte kalkmalıdır. Uyku ritmini oluşturabilmek için belirli saatler arasında kalkmak, en sağlıklı yoldur.
• Gündüzleri uyumamalıdır.
• Düzenli egzersiz yapılmalı ancak akşam saatlerinde heyecan oluşturacak aktivitelerden kaçınılmalıdır.
• Yatak odası ses, ışık, ısı yönünden korunmuş olmalıdır.
• Uyku saatine yakın yemek yenmemelidir.
• Kafeinli, alkollü, kolalı içeceklerden ve tütün kullanımından kaçınılmalıdır.
• Uyumaya çabalamamalıdır. Uyunamadığı zaman yatakta geçirilebilecek en uzun süre yarım saat olmalıdır. Bu süreden sonra yataktan durulmamalıdır.


Yazar: Prof. Dr. Zerrin Pelin, Kategori: Uyku Hastalıkları
Kaynak: http://www.somnus.com.tr/uyku-hastaliklari/saglikli-uyku-nasil-olmali/

2 Eylül 2015 Çarşamba

Sipariş Havluluk


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler


http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade

Çocukları Alışveriş Merkezlerine Götürmemek İçin Beş Neden

Büyük şehirlerimiz alışveriş merkezlerinin istilası altında. Gün geçmiyor ki bir yenisi daha girmesin hayatımıza. Işıl ışıl vitrinleri, pek çok ihtiyacı aynı anda karşılayabilmesi, iştah kabartan fast-food dükkanlarıyla hepsi birer cazibe  merkezi. Pek çok kişi alışveriş merkezlerine çocuklarıyla beraber gitmekte, tüm gününü orada geçirmekte, hem alışveriş yapmakta, hem de arkadaşlarıyla kafelerde ve lokantalarda oturup sosyalleşmekte. Hatta  çocuk oyun alanı olan alışveriş merkezleri hafta sonları ailelerin akınına uğramakta. Evet itiraf edeyim ki ben de yapıyorum. Özellikle de havalar kapalı olduğunda,  evde sıkılınca dışarıda  gezmek yerine  atıyorum kendimi alışveriş merkezine.  Çağın babasıyla oyun alanındayken ben de 3-5 vitrin bakıp alışveriş yapıyorum.  Ama Geçenlerde Sabah Gazete’sinde gördüğüm şu haberden sonra zaten sınırlı olan çocuklu alışveriş merkezi ziyaret sayımı sıfırlamaya  karar verdim. 

İşte çocukları alışveriş merkezlerine götürmemek için beş neden :

• Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Alp Özkan’ın ; Kansere Çözüm Var adlı kitabında da bahsettiği gibi ‘Alışveriş merkezleri; yüksek oranda elektromanyetik dalga içerir. Binlerce kişinin taşıdığı cep telefonları, koca koca elektrik tesisatları, kablolar, mağazalardaki kredi kartı aletleri, gelişmekte olan beyni olumsuz etkiler’.

• O ışıl ışıl vitrinler, sezonun tüm trendleri, çocuğun görüp te almadan çıkmam diye yerde tepindiği oyuncaklar, kişiyi gereksiz para harcamaya teşvik eder. Bu da aile bütçesinde gediklere yol açar. Biz pek çok kez şöyle bir gezmeye diye girdiğimiz alışveriş merkezinden koca koca poşetlerle çıkmışızdır. Aynı şey mutlaka size de olmuştur. Kısacası gitmezseniz para da harcamazsınız.

• Sizin de dikkatinizi çekmiştir; alışveriş merkezlerinin çoğunda bebek  mağazaları yemek  katıyla aynı kattadır. Bir pazarlama taktiği mi yoksa tesadüf mü bilemem ama  çocuğa bir ayakkabı, üç-beş kıyafet bakayım diye girdiğiniz dükkandan çıktığınızda dünyanın en yaygın ve ünlü fast-food  restoran zincirlerinden biriyle  burun buruna gelmeniz yüksek olasılık dahilinde. Ondan sonra bir de bakmışsınız  ki hem kendiniz hem miniğiniz;  bol kalorili ,doymuş  yağlı, acayip soslu yiyecekleri yemektesiniz.

• Özellikle kış aylarında binlerce insanın girip çıktığı, havalandırma sisteminin düzgün işlemediği alışveriş merkezleri mikropların yaşayıp, yayılması için şahane bir ortam. Siz daha düşünedurun ‘Bu çocuk hiç soğuka çıkmadı, niye hastalandı ‘ diye.

• Alışveriş merkezlerine giderek  dışardaki mis gibi havayı, özellikle bahar aylarında çayırlara çimenlere yayılmayı, toprağı, kuşu böceği, açık havadaki parkları, oyun arkadaşlarını, yapılabilecek spor faaliyetlerini de kaçırmış oluyorsunuz. Hava güzel, dışarı çıkın; parkları, bahçeleri, sokakları arşınlayın.

Tavsiyem;  alışveriş merkezine giderken çocuksuz gitmeniz, eğer mutlaka gitmeniz gerekiyorsa önceden plan yapıp işinizi olabilecek en kısa sürede halletmeniz yönünde.

Kaynak: http://guncelanne.com/cocuklari-alisveris-merkezlerine-goturmemek-icin-bes-neden/

1 Eylül 2015 Salı

Çerçeve Seti ve Askılık


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler


http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade

Atıkların Doğada Yok Oluş Süreleri

Doğaya attığımız çöplerin maddelerin Atıkların Doğada Yok Oluş Süreleri ne kadardır ? Toprakta kaç yılda kaybolurlar? Arkadaşlar rahatsızlık duymadan çevreye attığımız cam şişe, çiklet, kutu kola, pet şişe, sigara filtresi, plastik malzemeler, plastik çakmak, kağıt, kalem, gazete,a lüminyum, telefon kartı, poliüretan, plastik tabak, piller, bataryalar, jelatinler ve daha sayamadığım bir çok madde doğada yok olurken toprağa ve çevremize ne zararlar veriyor?  Çevreye attığımız bu ürünler kaç yılda toprakta yok oluyor? Toprak bu maddeleri kaç yılda ayrıştırıyor?
Günlük olarak kullandığımız çöpler geri dönüşüm yapılmadığında toprağa atıldığında toprağı ne kadar zehirliyor? İçtiğimiz bir içeceğin, yediğimiz bir yiyeceğin jelatinini bahçemize gömersek kaç yılda yok olur düşündünüz mü? Çocuklarımıza 15 sene önceki çöpümüzü gösterebilir miyiz? Emin olun çocuklarınızdan ziyade tüm insanlığın ömründen uzun yaşayabilir. Örneğin cam şişe doğada 4000-4500 yıl arasında  tamamen yok oluyor.
Tüm bunların doğaya karışmasıysa nesiller boyu sürüyor. Atık yağlar ise konunun bir başka boyutu. Lavaboya dökülen 1 litre sıvı yağ suya karıştığında 1 milyon litre su kirleniyor.
Hiç düşünmeden çöpe attığımız kağıtlar hem ormanların yok olmasına neden oluyor hem de dünyanın oksijen kaynaklarını yok ediyor. Ancak bilinçsiz tüketim devam ediyor. 

Geri Dönüşüm İçin Neler Yapabiliriz?
Kullandığımız eşyaları tekrar geri dönüştürmek çevremizi ve doğayı korur.  Yerlere hiç bir çöpü atmayınız. Geri dönüştürülen her madde ülke ekonomisine katkıdır. Pet şişeleri, plastik malzemeleri, alüminyum,kağıt gibi atıklarımızı hurdacılara ve belediyelerin geri dönüşüm noktalarına vermeliyiz. Özellikle pillerimizi çöpe değil pil atık kutularına atmalıyız. Evde pil atık toplama noktası yoksa biriktirip okulda veya iş yerindeki pil atık toplama kutularına atınız. Pil toprağa karıştığında toprağı zehirlemektedir. Yerdeki çöpleri toplayarak çöp kutusuna atınız. Bu davranış ile etrafınızdakilere örnek olun. İnsanlara sözle anlamadıklarımızı eylemlerimizle anlatmaya çalışın.
Okullarımızda geri dönüşümün önemini anlatmak ve uygulamak. Geri dönüştürme merkezleri kurmak. En önemli geri dönüşüm olan kağıda alternatif bir malzeme kullanmak. Enerjiyi doğal yollardan üretmek. Eğitim ve uygulama araçlarını geri dönüştürülmüş malzemelerden yapmak.
Sizlerde geri dönüşüm için bir şeyler yapabilirsiniz. Atık malzemelerinizi ayırarak işe başlayabilirsiniz. Eğer atık malzemelerini tekrar kullanırsak dünyamızın yaşını biraz daha fazla arttırabiliriz. İsrafı önlemek çok önemli. Her şeyin plastik ve köpük olması sağlığımız için çok riskli aslında. Hastalıkların direncimizin düşmesi hep birbirine bağlı.

Örnek Atıklar;
• 1 cam şişe doğada 4000-4500 yılda yok oluyor
• Çiğneyip yere attığınız sakız çiklet 5 yılda toprakta kaybolur.
• İçtiğimiz kutu teneke kola coca kola pepsi capy toprakta 10 yılda kaybolur.
• Pet plastik şişe tam 400-450 yılda yol olur etrafa atmadan önce 400 kere düşünün.
• Sigara filtresi izmaritler 2 yıl.
• Plastik çakmak 100 yıl
• Gazete ve kağıt atıklar toprakta 3 ayda yok olur
• Poliüretan Köpük 1000 yılda kaybolmaktadır
• Alüminyum 100 yılda yok olur.
• Elma Çöpü: 2-3 ay
• Karton Süt Kutusu: 3 ay
• Yün Çoraplar: 1-5 yıl
• Styrofoam Çay Bardağı: 50 yıl
• Gazete: 6 hafta
• Olta İpi (Misina): 600 yıl
• Teneke Kutu: 50 yıl
• Plastik Şişe: 450 yıl
• Plastik Şişe Tutacağı: 400 yıl
• Işıkla Ayrışan Şişe Tutacağı: 6 ay
• Kontrplak: 1-3 yıl
• Karton Kutu: 2 ay
• Atılabilir Bebek Bezi: 450 yıl
• Cam Şişe: 4000-4500 yılda yok oluyor
• Mendil: 2-4 hafta
• Sigara Çöpü: 1-5 yıl
• Alüminyum Kutu (Kola, Fanta Kutuları): 200 yıl
• Pamuk Elbise: 2-5 ay

Torunlarınıza ve gelecek neslinize temiz bir dünya bırakın. Umarız ki sizlere aktardığımız bu bilgiler ödevlerinize ve geleceğinize yön verir.